Bireylerin, şirketlerin ve ülkelerin olmazsa olmazı haline gelen teknoloji ve bilişimin yol haritasının belirlenmesi, geliştirilmesi için her yıl düzenlenen Bilişim Tepesi’nin 22.si, “Dünyayı Teknoloji Kurtaracak” temasıyla Fişekhane’de yapıldı. Teknoloji uğruna kirlettiğimiz tabiatın lakin teknoloji ile temizlenebileceği, yanlışsız ve akıllı kullanımla pek çok sorunun teknoloji tarafından çözüleceğinin altının çizildiği tepe, bu sene fizikî ortamda konuklarını ağırladı.
Zirvenin ana tema konuşmasını SAP Hedef ve Sürdürülebilirlik Küresel Yöneticisi, Akademisyen, Müellif Dr. Fazilet Aksakal gerçekleştirdi. “Dilekten Gerçeğe” başlıklı konuşmasında Aksakal, “Dünyayı kurtarmak için iyi temennileri gerçeğe dönüştürecek en büyük potansiyel teknolojide. Finansal kuruluşlar her an trilyonlarca veriyi işlemek ve eğitim kurumları neredeyse sonsuz miktardaki bilgiyi kaydetmek için teknolojiye güveniyorsa, dünyamız için gerekli bu güç de teknolojiden geçecek” dedi.
Açılış programı Dr. Fazilet Aksakal’ın ana tema konuşmasının akabinde Komedyen Tahsin Hasoğlu’nun stand-up gösterisiyle devam etti.
“Dijital dönüşüm hizmetlerine yapılan harcamalar 2.3 trilyon dolara ulaşacak”
Bilişim Zirvesi’22’nin açılış programında konuşan T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, her dal için dijital dünyadaki gelişmelere ayak uydurmanın bir mecburilik olduğunun altını çizerek, “Teknoloji yalnızca geleceğimizi yapılandırmak için değil kurtarmak için de var. Günümüzde bilginin depolanması, tahlil edilmesi ve bedele dönüşmesi bahisleri çok değerli bir pazar haline geldi. Bilişsel ve yapay zekâ sistemlerine yönelik global harcamanın 2025 yılında 190 milyar dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor. Ülkelerin, diğerleri tarafından üretilen eserleri kullanarak uzun vadede kelam sahibi olamayacağının şuuruyla bilhassa haberleşme ve savunma üzere yüksek teknolojiye dayalı dallarımız için üretim çalışmalarına devam ediyoruz. Dünya çapında dijital dönüşüm hizmetlerine yapılan harcamaların 2023’te 2.3 trilyon dolara ulaşacağı görülüyor. Vatandaşlarımızın dijital teknolojiden tüm dünyayla birlikte faydalanabilmesi ve siber tehditlerden korunması için ulusal düzeyde hakikat siyasetleri uyguluyor, milletlerarası düzeyde ortak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Teknolojide tabiat dostu tahliller ve sürdürülebilir tahliller bizim için çok önemli” diyerek, gelecek kuşaklarımız ve dünyamız için bu tahlilleri geliştirmeye öncelik verdiklerini kaydetti.
“Tasarrufların değişmesi, insan sermayesinin geliştirilmesi gerekiyor”
Zirvede konuşan T.C. Cumhurbaşkanlığı İktisat Siyasetleri Heyet Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, girişimcilik açısından Türkiye’nin değişik bir ülke olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Yeni iş yoğunluğu diye bir kavram var. Yani 15-64 yaş ortası çalışan nüfusundaki beşerler yeni iş kuruyorlar. Türkiye 1000 bireye düşen şirket sayısı 1.8 şirketle OECD’de sonuncu sırada. OECD ortalaması ise 6.3. Girişimcilik aslında bir ruh hali. Yani riski manaya, algılama, kıymetlendirme ve buna nazaran karar almayla ilgili bir hal. Ülkemizde risk alma konusunda muhafazakarlık mevcut. Asıl sorun bunun dönüştürülmesi. Bir değişim yaşıyoruz fakat çok yavaş. Sermaye birikiminin artması gerekiyor. İnsanların ve şirketlerin dolara, altına, gayrimenkule, yere ve üretime yatırım yapmaları gerekiyor. Tasarrufların değişmesi ve ayrıyeten insan sermayesinin geliştirilmesi gerekiyor.”
“Sürdürülebilir bir dijital dönüşüm stratejisi kurumlar için kritik öneme sahip”
Zirvenin premium sponsorlarından Turkcell Dijital İş Servisleri’nin Kurumsal Tahliller ve Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı Alper Özkan yaptığı konuşmada, “Sürdürülebilir bir dijital dönüşüm stratejisi, dijitalleşmede gereken olgunluk seviyesine ulaşmak ve stratejik kararların doğru zamanda alınabilmesi adına kurumlar için kritik öneme sahip. Kurumlar, dijital dönüşüm stratejisini kapsayıcı ve işletmenin bütününe uygulanacak, devamlılık gerektiren bir yolculuk olarak değerlendirmeli” diyerek, sürdürülebilirlik konusuna vurgu yaptı.
“Yapay zekayla elektrik üretiminden yaratılacak dünyayı hayal ediyoruz”
Artık her şeyin çok süratli değiştiğini ve varlığımızı müdafaanın dahi bu değişime ayak uydurmaya bağlı olduğunu hatırlatan Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Strateji ve Dijital Transformasyon Yöneticisi Cemal Tosun, “Bizim hedefimiz, ayak uydurmanın ötesinde bu değişikliğin öncüsü olmak. Yapay zekayla elektrik üretimiyle yaratılacak dünyayı hayal ediyor ve bu hayali gerçekleştiriyoruz. Gelecekte yaşayacağımız akıllı şehirlere hep birlikte şahit olacağız. Yeni iş modellerine ve henüz adını dahi duymadığımız mesleklere, kısacası akıllı bir dünyaya şimdiden her anlamda hazırlık yapıyoruz” diyerek, bu öykünün modülü olmak için çalıştıklarını tabir etti.
“Saldırılar artık daha sofistike”
DNS’in dijital dönüşümün omurgası olduğu söyleyen Roksit Küresel Pazarlar Tahlil Danışmanı Osman Karan yaptığı konuşmada, “Siber atakların evrimsel gelişimine baktığınızda çok önemli bir biçimde karmaşık olduğunu görüyoruz. Bundan şunu anlıyoruz ki, saldırganlar bu genişleyen atak seviyesine karşı manipülasyon teknikleri geliştirmeye başladı. Burada değerli olan bir protokol var: DNS. Domainlerin %80’den fazlasının IP kaydı yok. Bu durum saldırganların temel tekniklerinin başında geliyor. Bu yüzden domain sınıflandırma konusunda dinamik ve değişken takip çok değerli. Kimi yeni jenerasyon teknolojiler DNS tabanlı ataklar için maalesef kimi vakit kâfi olmuyor. Biz Roksit olarak 3 temel tahlil öneriyoruz: Secure DNS, DNS Visibility, Cyber X-Ray”, diyerek sundukları tahlilleri iştirakçilerle paylaştı.
“Parayı dijitalleştirerek bir değer yaratmak istiyoruz”
Paranın dijitalleşmesi gereksiniminin zorunluluktan öteye geçmeye başladığını belirten Param Küme CTO’su Bahadır Aktan, “Parayı dijitalleştirerek beşerler, şirketler ve dünyanın geleceği için bir bedel yaratalım istiyoruz. Biz dünyayı teknoloji kurtaracak ve sürdürebilirliğe muhtaçlığımız var diyoruz. Paranın dijitalleşmesi de bu seyahatte çok değerli bir yer buluyor. Dünyayı kurtarmak üzere bir vizyona paydaşlık ettiğimiz için kesimi de finansal teknolojileri de geliştirmeye çalışıyoruz. Bu işi yapmak isteyen herkese Param’ın bütün teknolojileri açık. Gayemiz, bu pazarı büyütmek. Bunu ne kadar süratli ve ne kadar faal yaparsak insanların ve şirketlerin sürdürülebilirliğine de o kadar katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz” biçiminde konuştu.
Yapay zekâ teknolojisi hayat kolaylaştırıyor
Bilişim Zirvesi’22’de yapay zekâ uygulamalarının hayatımızı kolaylaştırma noktasında sağladığı yararları anlatan Knowledge Club DevOps Takım Önderi Erdeniz Unvan, “Bunu yapabilmek için dünyanın birinci ve tek Türkçe Yapay Zeka API’ı (Uygulama Programlama Arayüzü) olan Ayşe’yi (aiSHE) geliştirdik. Yapay zekâ asistanımız Ayşe bizlere; tarih, matematik, coğrafya, finans, hava durumu, haberler, kovid 19, tanınan müzikler hakkında bilgiler veriyor. Günlük hayatta birbirimizle yaptığımız sohbetleri motamot Ayşe ile yapabiliyoruz. Hatta Ayşe’nin bize fıkra anlatma, şaka yapma, internette arama yapma ve istediğimiz şarkıları çalma özelliği var. Ayşe’nin yapay zekâ asistanı olarak en büyük özelliği ise İMKB’de faaliyet gösteren şirketlerimizin pay senetleri için %99 muvaffakiyet oranı ile gelecek tahminlemesi yapmasıdır” diyerek, geliştirdikleri uygulamaya ait bilgiler paylaştı.
Bulut servisleri iş yükünü azaltıyor
Açılış programında konuşan GlassHouse Ülke Müdürü Özer Erdoğan, “GlassHouse Cloud’u müşterilerimize yönetilen servislerle sunuyoruz. Bulut servisimiz hem Türkiye’de kendi kurduğumuz yedekli bulut ortamını hem de Microsoft Azure üzerinde desteklediğimiz ortamları kapsıyor. GlassHouse olarak tek bir çatı altında yönetilen bulut hizmetleri yetkinliği, SAP hizmetleri yetkinliği ve iş sürekliliği deneyimini birleştiriyoruz. Bu sayede GlassHouse’la çalışan BT yöneticileri, işletmelerinin tüm BT altyapı muhtaçlığını tek bir ortakla çalışarak giderebiliyorlar” dedi.
İstanbul Medipol Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Arslan dorukta yaptığı konuşmada Telekom bölümünün daima yenilendiğini belirterek şunları söyledi: “Bilişim teknolojisi dünyayı kurtaracak yeteneğe sahip fakat yanlış kullanılırsa ve yönlendirilirse birebir teknoloji dünyayı da mahvedebilir. Bundan sonraki savaşlar aslında siber güvenlik savaşları ve bu savaşların da en büyük silahı datadır. Bilgiyi gerçek üretebilen, hakikat kullanabilen ülkeler, kesimler aslında dünyayı kurtaracak. Her on yılda bir telefon bölümü kendini yeniledi ve sürdürülebilir bir hale geldi. Sesli haberleşme olarak başlayan bu dalda beşerler birbirleriyle data alıp vermeye başladı. Günümüzde 5G ile telekom dalına artık Telekom 1.0 diyebiliriz. Telekom kesimi haberleşmenin ötesine geçti. 6G ile biz bu misyonu daha da ilerletip teknolojileri buna uygun bir hale getirmeye çalışıyoruz.”
Verimli ve sürdürülebilir iş modeli için yazılımı gerçek kullanma
Özak Küresel Holding İdare Heyeti Lideri Ahmet Akbalık, “Sektörel verileri doğru analiz eden şirketler, gelecekte neler yapabileceklerini somut bir şekilde görüp buna göre stratejilerini belirliyorlar. Yazılımları doğru kullandığımız takdirde şirketler içerisinde verimli ve sürdürülebilir iş modelleri oluştururuz” dedi. Özak Küresel olarak dalın nitelikli iş gücü gereksinimini görerek bilişim, yazılım ve tasarım üzerine toplumsal sorumluluk projesi kapsamında yeni bir meslek okulu kurduklarının bilgisini paylaşan Ahmet Akbalık, bu okulla birlikte bundan sonraki süreçte bilişim ve yazılım tarafında ülkemize değerli kıymetler kazandırmayı amaçladıklarını söz etti.
Verinin kıymeti, kullanış haline bağlı olarak katlanarak artıyor
Konuşmasında global sorunlar ortasında bulunan “şehirleşme, eğitim, sağlık ve güvenlik” hususlarına dikkat çeken SAP Genel Müdürü Uğur Candan, bu meseleleri çözmek için bilginin kullanış biçiminin kıymetine vurgu yaptı. Datanın kıymetinin, kullanış biçimine bağlı olarak her seferinde katlanarak arttığının altını çizen Uğur Candan, “Bu büyük problemlerle mücadele etmek için teknolojiler mevcut günümüzde. Ancak veriyi, çoklu ve hızlı şekilde kullanabilmemiz gerekiyor” dedi.
